HİÇ
- Firari
- 8 Nis 2019
- 1 dakikada okunur
Ali, Kuş uçmaz kervan geçmez bir şehrin karanlığındayım, Sessiz bir yürüyüşle akıyor gece omuzlarımdan usul usul Biliyorum, yolun sonunda yoksun. Yağmura yenik düşmüş bir denizi yaşıyorum, dolunay şahit Beraber güneşi ağırladığımız pencerelerde erteliyorum biriktirdiğimiz heveslerimizi Ellerim titrek Yüreğim ürkek Gam düşmüş bir huzmeler şahı sabahlarım metruklara vurgun Atlar koşuyor Fırtınalar coşuyor Felek titriyor Zührenin elemine râm oluyorum. Ali, Harâb olmuş bir gönlün içinde hazânâ el veriyorum Mevsimi geçmiş bahçeler kuşatmış her yanımı Yığılıp kaldığım gökyüzü Kahrına düştüğüm bahar Eksilip eskidiğim bir fısıltı, yekpâre sen bîçare sen.. Ali, Arzularım kalmış bir ihtilâl ateşinde, Tenimde biriken yangınlara sarılıyorum İnceden bir duman alıyor beni Nefeslerim mâhur Nefeslerim kimsesiz Sustuğun yerlerde boğuluyorum Hıçkırıklı bir sevda çiçeği sağrısı tufan oluyor gönlüme Yâd'ımda birikiyor kaderle koştuğum yollar Vuslata can veren menekşelere yıkılıyor Âh! Ne tarafa dönsem doludizgin hasretlik.. Ali, Gönlümde soluk soluğa bir güvercin telaşı Avuçlarında yarınları uğurluyorum Dörtnala bir veda dayanıyor kapıma Niyâzım, gözlerinde üşüyen baharda Sığındığım koylara, gitmek süzülüyor saçlarından Ahâl coşkun ırmaklarım dinginleşiyor, bir deli bozkır oluyorum Dîvâne vazgeçişlerim ufukta Koşuyor Korkuyor Ulaşamıyorum.
8 Nisan 2019
コメント