FİRARİ

Bir seher vakti sana ellerimi uzatıyorum

Viran kentlerin sessizliğinde seni sobeliyorum

İçimde bir deli firari nefes nefese

Hiç varmış çok yokmuşçasına

Cennetinin kıyılarından demir alıyorum

Bir şafak vakti sana soyunuyorum

Tan ağarıyor

Bildiğin caddeleri aşıyor

Bilmediğin çıkmazlarda son demleri biriktiriyorum

Ceplerimin kıyısında bir hikayeyi bitiriyor

Bir şarkıya susuyor

Bir güne daha perde çekiyorum

Bir yeniay gecesi sana bürünüyorum

Üstüm başım çırılçıplak

Bir dalga köpürerek okşuyor tenimi

Derin dünyalar sıkıştırdığım kibrit kutularını salıyorum denizlerine

İçinde birkaç ateş damlası

Yıkık dökük bir kin

Ve sancılı bekleyişlerim var

Damarlarıma aktığın yerlerden kırılıyor kanatlarım

Döne döne düştüğüm ateşinde

Çığlık çığlığa sükunete hapis dört yan

Sana uzanıyorum

Sana düşüyorum

Sende yanıyor

Sende soğuyorum

Sana adım attıkça

Ateşe aşık pervanelerde can buluyorum

Okyanusları azat ediyorum yangınlarında

Ürkek bir öfke, titreyen avuç içleri ağırlıyor bedenimi vedasız

İçimde bir deli firari, oklarını kaybetmiş

Hırçın araflarına sürgün

Feleğinin karanlığına teslim olmaya hazırlanıyorum

Felekten kıvılcımlarla gelesin diye bekliyorum

14 Mayıs 2017

01.37